Doğaüstü Olaylar - Paranatural Belgeseli Digiturk National Geographic Channel kanalından yüksek görüntü kalitesi ile izleyebilirsiniz.
Gösterim tarihi: Doğaüstü Olaylar - Paranatural , Belgeselini hafta içi Digiturk National Geographic Channel dan izleyebilirsiniz.
Dünya'nın çeşitli yerlerinde insanlar anlam veremedikleri tuhaf olaylara tanık olur. Tarih boyunca bu tuhaf olayları konu alan pek çok hikaye anlatılmıştır. Pek çok insan canavarlar, hayaletler ve uzaydan gelen yaratıklarla ilgili anlatılan öyküler karşısında büyülenmiştir. Ancak son yıllarda kaydedilen bilimsel gelişmeler sayesinde bu tip hurafelerin bir çoğu aydınlatıldı. Doğaüstü olarak görülen pek çok gizemin ardında yatan gerçekler günyüzüne çıkarıldı. Ancak, bu doğaüstü olaylarla ilgili bilim insanlarının ve araştırmacıların gözünden kaçan birçok detay var. Bu belgesel dizide sıradışı olaylarla ilgili cevap arayışlarını izleyeceksiniz.
Paranormal Varlıklarla İletişim: Elektronik Ses Fenomeni (EVP)
The Universal filmi White Noise (Beyaz Ses) Ingiltere'de ocak 2005'de vizyona girdi. Film, icinde katliamda olusan seslerin ele gecirildigi, en azindan filmin amaclari icin, "Beyaz Ses" araciligi ile, yumusak, hisirdayan, radyonun frekans araliklarindaki pozisyonlarda veya hava dalgalari ile dolmazdan once-veya kanali tam ayarlanmamis bir televizyonun, bazan hayaletimsi yuzlerin de gorundugu,karli ekraninda bulunan, hala az bilinen"EVP" nin paranormal olayi veya elektronik ses fenomeni ile ilgilidir.
Hollywood'un EVP gibi paranormal fenomenleri -herzaman oldugu uzere- ele alis tarzinda daima karanlik bir yan vardir:mesajlarin bazilari diger taraftan uyarilar tasirlar,ve cok gecmeden bu meselelere burnunu sokmanin tehlikeli bir is oldugu acikca ortaya cikar- ve sonucta sadece birbirini seven ama birbirinden kopartilmis kisilerden mesajlardan cok daha fazlasiyla karsilasabiliriz. "Trailer"d e oldugu gibi (derin, mezarlikvari ses baslar) "Eger onlar geri gelebilirse ... daha baska kimler gelebilir?"
Filmin EVP'yi ele alis tarzi tamamiyle sansasyonalizm ve urkuntu olmamasina karsin, bu korku filmi yaklasimi (otobuslerinyanlarindaki "Sizi ele gecirmek istiyorlar!" diye ciglik atan reklamlarda da oldugu gibi) bazi insanlarin konudan urkerek uzaklasmalarina hizmet edebilir, veya belki de onlari bir fenomen olarak EVP'nin Coca cola ve benzin dusmani arabalari gibi 'Amerikada yapilmistir' damgali bir sey olduguna ikna edebilir.
EVP'nin Geçmişi
Scientific American'in 30 Ekim 1920 sayisinda, Amerikan'ın en ünlü mucidi Thomas Alva Edison - elektrik ışıkları, gramofon ve hareketli resimleri keşfeden - şöyle yazar :
"eğer benliğimiz yaşasaydı, o zaman tam olarak mantıksal ve bilimsel bir varsayımda bulunabilirdik : anıları kaybetmemek, zihin gücü ve diğer yetilerimiz ve bilgilerimiz bu dünyada elde ettiğimiz.
Bu nedenle, benlik, ölüm diye adlandırdığımız şeyden sonrada kalıcıysa, mantıklı bir sonuca varabiliriz " bu dünyayı terk eden herkesin arkada bıraktıkları ile iletişim kurmak isteyeceklerini. İnanmaya meğilliyim ki " öbür dünyadaki benliğimiz bunu arzulaması mümkündür.
Eğer bu mantık doğru ise; o zaman, bir sonraki hayatta yasam surerken benligimizin yaninda -etkilenebilen veya hareket ettirilebilen veya ustalikla idare edilebilecek kadar hassas- bir cihaz gelistirebilirsek, boylesi bir cihaz yapilabildiginde, bazi seyleri kaydetmesi gerekir.
Insan Edison'un bazi emsalleri bu konuda ne yaptilar diye merak etmekten kendini alamiyor, veEdison'un kendisinin boyle bir cihazin yapimi icin deneyler yaptigi spekulasyonlarina karsin, boyle bir tasarimi dogrulayan hic bir kanit gunumuze ulasmamistir. Edison'un - ruhlar dunyasini yaratilan yeni teknolojilerle birlestiren- dusunceleri belki de bir dereceye kadar zamanin ilerisinde idi. Keza Edison'dan oldukca bagimsiz olarak, Markoni ve Tesla'nin ruhlar dunyasi ile baglanti kurmak icin teknoloji kullanma ile ciddi olarak ilgilendiklerini gosteren kanit olmasina karsin EVP olarak bilinenin tamamiyle ortaya cikisindan once onlarca sene gececekti.
Bununla beraber, dunyali dinleyicilere ulasan, gorunuse gore katliamda olusan seslerin ilginc ornekleri sonraki yillarda da kaydedildi. 1930'larda Avrupa, II. dunya savasinin kosullarinin yavas yavas olusumuna tanik olurken, Isvec ve Norvec'li pilotlar radyo frekanslarinda ilginc ve tanimlanamayan seslere tanik oldular. Once bunlarin parazitli Nazi telsiz konusmalari olduguna inanildi, ama hic bir sekilde bir kanit bulunamadi, ve nereden geldigi bilinmeyen bu sesler 1934'de basladigi gibi birdenbire durdu, o tarihten sonra bunlar ekseriyetle unutuldu.
John Butler, 1947'deki "Ruhlar Dunyasinin Kesfi" kitabinda -ki bu 1930'larda da meydana gelmisti- bu kez 600 kisinin onunde gerceklesen Londra'daki Wigmore Hall'daki ilginc olayi anlatir.
Bir medyum sahnededir ve biraz uzaginda salonun her yanindaki hoperlorlere bagli bir mikrofon konulmustur. Aniden, 40 veya 50 kadar oldugu tespit edilen sesler mikrofondan konusmaya baslar. Mikrofonun yaninda hic kimse yoktu ve sistemi kuran, uzmanliklari bu tur ses sistemleri olan iyi taninmis bir firmanin elektrik muhendisleri olan iki teknik yetkili, sesleri duyunca bunlarin herhangi bir sekilde insan kaynakli olamayacagini ve orijinalde bedenden ayrilmis olarak gorundugunu herkesin onunde acikladi.
Her ikiside daha sonra, bu olaydaki deneyimlerinin bir sonucu olarak ruhbilimci olduklarini aciklayan- Psychic News'da yayinlanan- bir bildiri imzaladilar.
1949'da, Manchester, Ingiltere'de "Ruhlarla Elektronik Iletisim Dernegi" adi ile ve brosurlerinde belirttikleri "Insanlarin Ruhsal Ozgurlesmesi icin Elektronik Iletisim" amaci ile kucuk bir grup olusturuldu.
Dernegin olusumu Uluslararasi Spiritizma Federasyonunun 1948'deki Kongresinde ruhsal hisleri harekete gecirme gucune sahip bir enerji alani ureten elektrikli bir cihazi gosterime sunan Hollanda'li Mr. N Zwaan'nin calismasindan esinlenmistir.
Cihaz 'Teledyne' a gelistirilmesinden once,baslangicta 'Super isin' , daha sonra 'Zwaan isini' (Binnington modeli), ve son olaarak 'Teledalga' olarak adlandirildi. Bu bilim-kurgusal ses cihazlari icin, olulerle dogrudan ses iletisimi formu da dahil olmak uzere olaganustu sonuclar alindigi iddia edildi. Fakat 1952 itibari ile, bu heyecan ve aktivite patlamasi yavas yavas basit bir sekilde sona ermis gibi gorunur.
Bununla beraber, ayni yil icinde, iki seckin Romali Katolik, biri Benedictine papazi Peder Pellegrino Maria Ernetti, digeri saygin hekim Peder Agostina Gemelli, tip labaratuvarinda telli kayit cihazi ile Gregorian ayin muzigi kaydi uzerinde calisirlarken-aradiklari o olmadigi halde- aciklanamayan sesler yakaladilar.
Calisma iyi gitmiyordu, ve hayal kirikligi yasayan Gemelli olmus babasindan yardim diledi.Ilkel kayit cihazindaki kaydedilen seyi dinlediklerinda, rahibin olmus babasinin onlari son derece hayrete dusuren "ben her an seninleyim ve sana yardim ediyorum." sozlerini duydular.Bu olayin haberi Papa Pius XII'a ulasti ve o pederlerin endise duymamalarina cunku kaydettikleri sesin bilimsel bir gercek olduguna ve spiritizmada hic bir temeli olmadigina karar verdi.